giymek

giymek
зыщылъэн/зыщытIэгъэн

Турецко-адыгский словарь. . 2007.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Смотреть что такое "giymek" в других словарях:

  • giymek — nsz, er 1) Örtünüp korunmak için bir şeyi vücuduna geçirmek Kapalı çarşı zevkine göre alafranga sayılabilecek bir entari giymişti. O. V. Kanık 2) mec. Ağır söz veya hakareti, küçültücü davranışı ses çıkarmadan dinlemek Biri ağzına geleni söyledi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayağını giymek — ayakkabısını giymek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hapis giymek — hapis cezasına çarptırılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hüküm giymek — mahkemece cezalandırılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taç giymek — 1) tahta çıkmak 2) kral veya kraliçe seçilmek Güzellik kraliçesi taç giydi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • marka giymek — kullanmak için seçkin, kaliteli olan malı tercih etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şapkasını giymek (veya taşımak) — (birinin) kendi kimliğinin veya düşüncelerinin dışında başka birinin kimliğini geçici olarak taşımak veya onun düşünceleriyle ortaya çıkmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etek takmak (veya giymek) — argo erkek, ar, namus, erdem vb. özellikleri bulunmayan duruma düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karalar bağlamak (veya giymek) — yas tutmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayağının pabucunu başına giymek — 1) dengi olmayan bir kimseyle evlenmek 2) değersiz bir kimseyi üstün bir yere geçirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kedmek — giymek I, 12, 394; I I, 296; II I, 20, 156, 441bkz: ketmek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»